Ak Say yaylasında Çadır Göl adında suyu berrak ve çok güzel bir göl vardır. Yazın çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yapan bu göl hakkında şöyle bir efsane anlatılmaktadır:

Eskiden bir tüccar Çin'e giderken yolda bu göl ile karşı karşıya kalmış. Kış olduğu için suyu buz tutmuş. Yolcu, yolunu kısaltmak için eşeğiyle buzun üstünden geçerken, yolun tam ortasında buz kırılmış ve eşek suya düşmüş. Adam kendini zor kurtarmış.

İki üç yıl sonra bu esnaf Isık Göl’e gelmiş. Göl kıyısından giderken, yaşlı bir adamın, elinde bir eşek heybesiyle, kenards oturduğunu görmüş. Tüccar, eşeğinin heybesini tanımış ve yaklaşarak “Aksakal, elinizdeki heybeyi ben geçen yıl Çadır Göl’de kaybetmiştim. Eşeğim, heybe ile birlikte gölde boğulmuştu. Bunu nereden aldınız?” diye sormuş. “Kıyıya vurmuş. Ama deli misin sen? Bu heybenin kanadı mı var Çadır Göl’den Isık Göl’e uçarak gelsin?” diye inanmamış.  Esnaf “Bana inanmıyorsanız, çantanın saklı cebine bakalım. Eğer oradan iki külçe altın çıkarsa, heybe benimdir”, demiş. Ve gerçekten de çantadan iki külçe altın çıkmış.

Yolcu ve aksakal “Demek iki gölü yer altından birbirine bağlı ” diye şaşırakalmışlar.

Ogün bugündür bunun doğruluğunu kimse bilmez, ancak bu efsaneye dayanarak iki göl  arasında bir bağlantı olduğunu düşünürler.

Hazırlayan: Medina Erkinbekova.